İman, Allah ile insan arasında en değerli bağdır. İnsanın kalbindeki iman cevherini kaybetmesi en büyük kayıptır. Tevhide göre iman, her türlü şüpheden uzak, saf ve katıksız bir şekilde kalplere yerleşmedikçe, hakiki bir imandan bahsedilemez. Hakiki iman için de küfrü bilmek ve reddetmek gerekir. İnkâr, imanın zıddıdır. Bazı kavramlar zıtlarıyla birlikte açıklanırsa daha iyi anlaşılır. Hz. Ömer'in ifadesiyle cahiliyeyi bilmeyen, İslam'ın kıymetini kavrayamaz.
İnkârcı fikirler üzerine kurulmuş uygarlıkların egemen olduğu dönemlerde, insanlığın endişeleri ve sıkıntıları büyük boyutlara ulaşmıştır. Deneysel bilimlerde ve teknolojide büyük başarılar elde edilmesine rağmen insanlığın 21. yüzyıla pek çok sorunla girmesinin gerisinde, inkarcı düşünceler üzerine kurulmuş dünya görüşlerinin payı büyüktür.
Çağımızda insanlık, geleceğin karakteri derinden etkileyecek hızlı değişimlere tanık olmaktadır. Elinizdeki eserde değişimin fıtrat, tevhidi iman, hak, adalet, barış ve kardeşlik yönünde gelişmesine katkı sağlaması ümidiyle, İslam düşüncesi açısından Kur'an'da inkar kavramı, inkarın psikolojik ve sosyolojik nedenleri, inkarcı toplumlar, inkarın birey ve toplum üzerindeki olumsuz etkileri, inkar-fıtrat ilişkisi, inkârın ilahi ve insanî boyutları incelenmektedir.