Esas teşkilat olarak da isimlendirilen devlet toplumsal güven ve huzurun teminatı konumundadır. Devlet siyasi fonksiyonunu yerine getirirken bireylerin temel hak ve hürriyetlerini de gözetmelidir. Bir insanın temel ihtiyaçları arasında yeme, içme, giyinme ve barınma gibi hususlar önemli bir yere işgal eder. Bu sebeple toplumsal hayatın gereği olarak insan diğer insanlarla ve başka varlıklarla ilişki içerisindedir. Buna göre insanın kendi dışındaki varlıklarla kuracağı ilişkiler ağını hukukun belirlediği düzen içerisinde sürdürmesi gerekir. Bu durum toplumsal ilişkilerin düzenlendiği hukuk alanlarını doğurmuştur. Hukukun bu alanlarda ektili olabilmesi için kamu gücüne sahip olması şarttır. Bu meselelerin irdelendiği kitapta İslam hukuku açısından devlet, anayasa, hükümet, idare, temel haklar ve sorumluluklar ile devletlerarası ilişkilere ait düzenlemelerle ilgili bilgilere yer verilmiştir. Günümüzde kamu hukuku alanında değerlendirilen söz konusu hukuk alanları daha çok kamu otoritesiyle vatandaşlar arasındaki ilişkileri konu edinmekle birlikte devletin oluşumu, kurumları, bu kurumların işleyişi, vatandaşların topluma karşı görev ve sorumlulukları ile devletin diğer devletlerle olan münasebetleri belirlenmektedir. Bu çalışmada yakın ilişkisi olan birden çok hukuk branşını bir araya toplanarak okuyucu ve araştırmacıların derli toplu bilgiye kolayca ulaşmaları amaçlanmıştır. Hukukun yaptırımlarının kaynağı olan devlet hukuk, siyaset, felsefe ve sosyoloji gibi birçok ilmi disiplinin ele aldığı temel konular arasında yer alır.Bu durum, doğal olarak, devlet olgusunun farklı bakış açılarıyla değerlendirilmesi sonucunu doğurur. Bu kitapta hukukun konusu olarak devlet olgusu üzerinde durulmuş, İslam hukukunun esas teşkilat ve tamamlayıcı unsurlarıyla ilgili nasslar ve tarihi tecrübenin ortaya koyduğu yaklaşımlar bilimsel biryaklaşımla ele alınmıştır.