Suç ve ceza, insanlık tarihi kadar eski ve evrensel bir olgudur. Tarih boyunca suç sayılan belirli fiiller, bütün toplumlar ve inançlar tarafından yasaklanmıştır, yasağı çiğneyenler de cezalandırılmıştır. Yasağı ihlal edip suç işleyen kişiye verilen cezalardan biri de hapistir.
Tarih'in kaydettiği en eski cezalardan biri olan hapis; başta Hititler, Asurlar, Persliler, Yunanlılar, Mısırlılar, Bizanslar, Araplar, Cermenler, Osmanlılar… Olmak üzere bütün medeniyetlerde uygulanmıştır; bu uygulama günümüzde de devam etmektedir.
Hapis, aydınlanma çağından itibaren bedeni cezaların yerini almaya başlamış, bunun için de modern hapishaneler inşa edilmiş, bu hapishanelerde yatacak mahkûmlar için de çeşitli sistemler geliştirilmiştir.
Tarihsel süreç içerisinde hapis ve hapishane kurumunun önemini hiçbir zaman kaybetmediğini görmekteyiz. Günümüzde ise denilebilinir ki cezalar sisteminin en önemli ve en çok başvurulan yaptırımıdır.
Bu çalışmamızda hapis ve hapishanenin tarihsel gelişiminden başlayarak farklı kültür ve inançlardaki özellikle İslam kaynaklarındaki yerini ele almaya çalıştık. Ancak ilk insandan günümüze kadar çok uzun bir zaman dilimi geçmiştir. Bu anlamda hapis cezasına ve hapishaneye tam manası ile vakıf olamayabiliriz. Bunun için bu çalışmada Hz. Peygamber döneminin öncesine değinilmekle beraber, ağırlıklı olarak onun döneminden günümüze kadarki hapis cezası ve hapishane ele alınmıştır.
Bu çalışmadan esas muradımız bir sadaka-i cariye edinme düşüncesinden hareketle son dönemlerde İslam hukuku alanında yapılmış olan değerli araştırmalar zincirine bir halka ekleyebilme arzusudur. Bu hedefe yaklaşabilmiş isek bu bizim en büyük bahtiyarlığımız olacaktır.