İslam dini ortaya koyduğu kurallarla insan haysiyet ve şerefini koruduğu gibi, onun canına, malına ve ırzına yapılacak saldırıları da en büyük günahlardan saymıştır. Kişinin en doğal hakkı olan mülkiyet hakkını kutsal kabul eden İslam, onu hukuki koruma altına almış, buna karşı haksız tecavüzleri de çeşitli müeyyidelerle cezalandırmıştır. İslam dininde hırsızlık suçuna karşı ağır bedeni cezanın öngörüldüğü bir vakıadır. Bu sebeple İslam hukukunda bu suçun ispatında çok hassas davranılmış, ayrıca cezanın uygulanması çok sıkı bir takım şartlara bağlanmıştır. Bu şartlarda görülen eksiklikler ise cezanın tatbikine engel kabul edildiği gibi, şüpheli durumlar da sanık lehine yorumlanarak cezanın düşmesine sebep gösterilmiştir. Bu noktada çalınan malın mahiyeti ve miktarı hırsızlık suçunun teşekkülünde önemli rol oynamıştır. Fakat hırsızlığa konu olan malın mahiyetindeki farklı yaklaşımlar ve çalınan malın miktarı noktasında hadislerde yer alan farklı rivayetler İslam hukukçuları arasında görüş ayrılıklarına sebep olmuştur.