Erol Sever, "Muhammed: İslam'ın Kaynakları-II" isimli bu kitabında: İsa ve Peygamberlik kökenli ilk Hıristiyanlık tasarımını, Batı Hıristiyanlığı ve İsa ile Muhammed karşılaştırması yaparak anlatıyor; Resmi İslam'ın Muhammed'in din tasarımı ile çatışması üzerinde duruyor; Ortodoks İslam tarafından Kur'an'daki metinlerin tahrif edilmesi iddialarını kaynak göstererek dile getiriyor; Muhammed'in İslam adı altında açıkladığı görüşlerine yansıyan İbrahim dininin ideolojik önemini kalın çizgilerle çiziyor.
Erol Sever'e göre Muhammed; Süryani ve Elen Kiliselerindeki din adamları kastının verdiği zararları görmüş, fakat bu tabakanın oluşturduğu hiyerarşiyi engelleyememiştir. Hem Muhammed hem de Ortodoks İslam, İslam pagan, putperest ve semitik Hıristiyanlığın kalıntıları içinde gelişmiştir. Muhammed pagan geleneklere ve relik kültüne karşı mücadele etmesine rağmen, relik kültü Muhammed'in yaşadığı günlerde de varlığını sürdürmüştür.
Erol Sever, Batılı İlahiyatçıların, Batı Hıristiyanlığının kökeninde Elen Hıristiyanlığının olduğunu iddia etmelerine rağmen, esas itici gücün Kudüs'teki ana kiliseden sonra Antakya'da kurulan ilk örgütlü Hıristiyan kilisesi Süryani Hıristiyanlığı olduğunu ortaya koymakta; tersini iddia etmenin altında Doğulu kökeni yadsımak ve Doğu'yu unutturmak gibi bir yanlış alışkanlığın yattığını hatırlatmaktadır.
Yazar bu kitabında, Muhammed sonrası Ortodoks İslam'ın, politik nedenlerle İslam'ın oluşum tarihini değiştirerek, kendi resmi tarihini ve kendi resmi Muhammed imgesini oluşturma sürecini önemle mercek altına almaktadır. Günümüzde Kudüs'te yaşanan olaylarla birlikte Erol Sever'in bu kitabını okuduğunuzda, bölgenin dinsel açıdan geçmişini ve arka planını çok daha iyi anlayacaksınız.