Bütün çeşitleriyle şiddet, bireylerin yaşama huzurunu kaçıran, onlara acı veren, belki hayatını karartan, hayatla bağlarını kıran eylemler bütünüdür. İnsanlığın ve müslümanlığın onaylamadığı şiddet eylemlerinin insan fıtratı ile olan bağından dolayı bütünüyle yok edilmesinden söz etmek oldukça zordur. Ancak şiddet biçimli davranışların yaygınlığının önüne geçilebilmesi ve oran itibarıyla azaltılmasının imkanları bulunmamaktadır. Bu imkanlardan biri de insanların şahsiyet eğitiminde; dini ve ahlaki buyrukların insanların vicdanında yer etmesini sağlamaktır. Çünkü dini ve ahlaki ilkeler, özellikle vahye dayalı dinlerde bireyin mutluluğunu ve toplumun huzurunu temin etmek için, insanın her tür iradesi ile seçebileceği ve kullanabileceği şekilde düzenlenmiştir. İslam ve şiddet olgusunu daha çok sosyal şiddet ele almaya çalışan araştırmalarda ihmal edilen bir husus, bireysel ve aile içi şiddeti ele almaktan uzak kalmaları veya araştırmaların sınırlılığı gereği ihmal edilmesidir. Bu araştırmada sınırlılığı gereği ihmal edilmesidir. Bu araştırmada Kur'an-ı Kerim'in ifadesiyle "rahmet peygamberi" Hz. Muhammed (s.a.v.)'in insanlığa bir kurtuluş rehberi olarak beşeriyete tebliğ ettiği islam dininin şiddete bakışı ele alınmıştır. Özellikle de Şiddet olgusu, bireysel ve aile içi ilişkiler boyutuyla Hz. Peygamber'in hadisleri ve sireti çerçevesinde değerlendirilmiş, tahlil edilmiş ve topluma şiddet konusunda bilimsel bir bakış açısı sunulmaya çalışılmıştır. Elinizdeki çalışma bu boyutlarıyla önemli bir eksikliğin giderilmesine katkı sağlamanın yanında gelecekte yapılacak çalışmalara da kaynaklık edecek bir özelliğe sahiptir.