O sene İbrahim'in öldüğü gün (hadisler böyle diyor) bir küsûf {güneş tutulması} vukûa geldi. İ'tikadât-ı bâtılaya {batıl itikatlara} mübtelâ {düşkün} kimseler küsûfun İbrahim'in vefâtı münasebetiyle vukû' bulduğunu zannettiler. Peygamber bu rivayetlere karşı itiraz etti. Gerek küsûfun gerek hüsûfun irade ve kudret-i ilâhiyyenin tezâhürâtı {yansımaları} olduklarını, kimsenin vefâtı ile hiçbir münasebetleri bulunmadığını bildirdi.