İbn Haldûn, kendisinden 450 yıl önce yaşayan el-Mes'ûdî'yi "tarihçilerin önderi" olarak takdim eder. Kimi batılı kaynaklarda ise bu isim "Arapların Heredotos"u olarak kayda geçmiştir.
El-Mes'ûdî, zamanını aşan bir tarihçi, coğrafyacı ve seyyahtır. Geniş sahaya yayılan merak ve tutkusuyla kaleme aldığı tarihler, kendisinden sonra gelenler için özellikle tarih ve coğrafya yazıcılığı ile tarih felsefesi alanlarında birer başvuru kaynağı olmuştur. Çünkü tüm diğer tarihçiler gibi, el-Mes'ûdî'nin eserlerinde de tarih ve gerçeklik konusunda bir takım eleştirel araçları nasıl kullandığı; hangi dinî ve aklî ölçütlerden faydalanmaya çalıştığı görülmektedir. Bu bağlamda el-Mes'ûdî'nin sadece "gece oduncusu" benzetmesi bile dikkate değer duruyor: O, yazdıklarında göz tanıklığına sahip olmayan tarih yazarını, geceleyin eline gelen her odun parçasını toplayan bir gece oduncusuna benzetir. Dolayısıyla el-Mes'ûdî'ye göre tarihsel bilgiye eleştirel bir zihinle yaklaşmak gerekmektedir.
Bu kitap, anılan bağlamda İslâm tarihyazımında eleştirel gerçeklik nasıl inşa edilmiştir sorusuna bir cevap bulma arayışıdır. Kitap aynı zamanda, İslâm kültüründeki birbirinden farklı geleneklerin gerçekliği nasıl yorumladığı ve algıladığına da yer vermektedir.
İslâm öncesi toplumların geçmiş algısı, tarihe, dolayısıyla zamana bakışı ve bilgi (haber) ile kurdukları ilişki gözden geçirilmiştir. Aynı çerçevede el-Mes'ûdî'nin tavrı, iki ayrı eseri: Murûcu'z-Zeheb ve Me'âdinu'l-Cevher ile et- Tenbîh ve'l-İşrâf 'tan örnekler verilerek ele alınmıştır. Bu çalışma belli bir terminoloji etrafında zengin bir kültürü inceliyor ve kayıp bir hafızayı bugün için yeniden canlandırıyor.