Mezhep imamları ayetleri, hadisleri çok iyi incelemişlerdir. Nesh olunan ayet ve hadisleri çok iyi biliyorlardı. Müteşâbih olan ayet ve hadisleri de çok iyi bilirlerdi. Sonra hangi ayet veya hadisin emir, tavsiye, azimet ve ruhsat olduğunu da çok iyi bilirlerdi. Onlar ölüm pahasına da İslam dininden taviz vermemişlerdir. Bunlara örnek olarak İmam-ı Âzam ve İmam Mâlik gösterilebilir. İkisi de zalim devlet başkanlarının zulümlerine uğramış, yıllarca zindanlarda kalmış ve kırbaçlanmış, aldıkları yaralar yüzünden ölecekleri anlaşılınca zindandan çıkarılmış fakat kısa bir zaman sonra da ölerek şehit olmuşlardır. Buna rağmen İslam dininin inanç kaidelerini doğru olarak izah edip haktan ayrılmamışlardır.
Hadislere kuşku ile bakanlar da aslında güzelim İslam dinimizi yaşanmaz hâle getiriyorlar. Hadislerin sınıflandırılmasını bilmeyenler ileri geri yanlış görüş beyan etmektedirler. Bilhassa "Bize Kur'an Yeter" sloganı ile ortaya çıkıp hadisleri, sünnetleri kabul etmeyenler veya görmemezlikten gelenler dinimizin en büyük tahripçileridirler.
Sahabiler de bu ümmetin en üstün insanlarıdır onlar ancak methedilmeye, sevgiyle anılmaya layık olanlardır. Onların adı geçtiği zaman "Radiyallahu Anh" diyerek hürmet edilir. Onlara hakaret asla caiz değildir.