İnsan ünsiyete muhtaçtır. Zamanımızda toplum ünsiyetten uzak olup, insanlar kalabalığa rağmen yapayalnız, yalıtılmışbir hayat yaşamaya ve ruhsal bunalım eşiğine doğru sürüklenmeye başlamıştır. Şer güçler hayra, madde ruha baskın gelmiş, sıla-i rahim zayıflamış, toplum bağları kopmuş, dolayısıyla daha önce hiç olmadığı kadar afet ve felaketlere maruz kalmıştır. Akrabalar yabancı,kardeşler düşman haline gelmiş,evlat anne babasına asi omuştur. Toplumun bu hali insanları ruhi bunalımlara sürüklemiştir. Şu halde yapmamız gereken şey toplumu bu sorunlara maruz bırakan sebepleri bulup çözüm üretmektir. Evet, sebepler kapalı değil,aşikardır. Bu halimiz, Rabbimizin buyruklarına kayıtsız kalmamız ve Peygamberimizin izinden yürürmeyi terk etmiş olmamızdandır. Acaba günümüz şartlarında Kur'an ve sünnet ışığında İslami komşuluk münasebetleri nasıl ihya edilebilir? İnsanı sosyal yalnızlıktan kurtarmanın yolu nedir? Büyük kalabalıklarda yalnızlığa itilen insanı bu yalnızlıktan kurtaracak komşuluk münasebetleri nasıl olmalıdır? Gerek Müslüman gerek gayri müslim olan komşularımıza karşı ne tür sorumluluklarımız vardır? Böyle bir çalışma ile bu ve benzeri suallerin cevabını vermeye çalışacağız.