Bugün Müslümanların geri kalmasının, davetinin yayılmamasının sebeplerinden biri de ahlaka/adaba gereken önemi vermememiz, bu konuda eksik olmamızdır. Bu sebeple yoluna davet ettiğimiz Selef-i salihine, Rasulullah (s.a.v.)'e öğrencilik yapmış, onun elinde yetişmiş ve adeta İslam'ın yeryüzündeki canlı örneği olan sahabe nesline uygun bir nesil inşa etmeliyiz. Her ne kadar i'tikad birinci ve en önemli esas olsa da selef yoluna davet etmenin gayesi, onlara sadece akide konularında uymak değil; yüce dinimizin bütün konularında onlara uymak; onların ibâdet, düşünce, hal-hareket ve ahlak konularındaki yöntemlerine de uymaktır.
Ama maalesef günümüzde selef yönteminin bu önemli yönüne hak ettiği önemin verilmediğini, gerekli özenin gösterilmediğini görmekteyiz. Halbuki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Ben, ancak yüksek ahlaki değerleri tamamlamak için gönderildim."Selef de Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'i örnek almış, onun izinden gitmiş, onun ahlakıyla ahlâklanmış ve onun emirlerini yerine getirmiştir. Onlar, Allah Teala'nın "Siz, insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz." buyruğunda dile getirdiği dereceye ulaşmışlardır. Eğer bizler de kurtuluşa, başarıya ve doğru yola ulaşmak istiyorsak büyük küçük her konuda, tabii ki adab/ahlak konusunda da salih selefimizin yoluna sımsıkı sarılmamız gerekir.