Bugün, Kitab'a uymak yerine, Allah'ın dinini ve Kitab-ı Kerimini kendi nevalarına, çağdaş tağilerin, fasık ve mücrimlerin nevalarına uydurmaya yönelik bir çabayla, İslam'ın temel hükümleri arasında yer alan başörtüsünün farziyeti ve faizin haramlığı gibi hükümleri çeşitli demagojilerle buharlaştırmaya kalkışan tahrifçilere tanıklık ediyoruz. Bu tahrifçilerin yaptıkları, hiçbir şekilde yeni bir şey değildir. Yunus Sûresi 15. ayette bildirildiği üzere her çağın müstekbirleri, müminlerden "Kur'an'ı değiştirmelerini veya kendi hevalarına tâbi olan ve bâtıl işleyişlerine müdahil olmayan yeni bir Kur'an getirmelerini" talep ederler. İşte bugün Kur'an'ın kelime ve kavramlarına Kur'an'ın yüklediği anlamlar yerine kendi hevalarına göre anlamlar yüklemeye ve onun bütünlüğünü ve temel bağlamı olan Rasulullah (a.s.)'ın örnekliği bağlamını ortadan kaldırarak İslam'ın ahkamını ortadan kaldırmaya çalışanlar, bugünün müstekbirleri adına "Kur'an'ı değiştirmeye ve yeni bir Kur'an getirmeye" kalkışan zalimlerdir. Bu zalimler, insan nevasına dayalı bugünkü seküler/- laik cahiliye adına İslam'ı ahkamından soyutlanmış ve böylece"protestanlaşmış" bir manevi öğretiye, mabed dinine indirgemeye çalışmaktadırlar. İçimizdeki bu "protestan papazlığı" heveslilerine asla geçit vermememiz gerekir.