Eser, deizm akımının iddia ettiği, evrenin sabit yasalarla işleyişine, tarihin akışına ve insanın sosyolojik durumuna müdahalede bulunmayan aşkın, pasif ve sessiz, uzaktaki tanrı tasavvurunun aklen temelsiz bir iddia olduğunu ispatlamayı amaçlamıştır. Modernizmde deizmin tanrısı, evrene, doğaya, insana, hayata, tarihe karşı sessiz ve ilgisiz bir ilahtır. Yaratma sıfatının dışında görünen bir özelliği olmayan, varsa da kullanamayan deizmin tanrısı ideal olarak telakki edilir. Kelâmî düşünce okulları olan Mu'tezile ve Ehl-i Sünnet'e göre atomik bir şekilde tasavvur edilen âlem; cisim, cevher (atom) ve arazlardan müteşekkildir. Çalışmada; Allah'ın âdeti (âdetullah) gereği, cevherlerin birbiriyle birleşmesi sonucu oluşan cisimlerin ihtiyaç duyduğu arazları yaratması ile âleme her an müdahil olduğu öğretisine vurguda bulunulmuştur. Allah'ın, dış âlemde cevherlerin arazlarının fonksiyonunu kısa bir müddet askıya alması ve ortadan kaldırması suretiyle olağanüstü bir olay olan ve peygamberlerin doğru sözlülüğünü ispat eden mucize gerçekleşmektedir. Eserde bu şekilde sünnetullah yasasının bir gereği olan nübüvvet müessesesi aklen kanıtlanmaya çalışılmıştır.