Hastane koridorlarında yalnızca ben dolanıyordum sanki.Koridorlar öylesine ıssızlaşmışlardı ki.Çevremdeki insanlar birer gölge gibiydiler.Onların çıkardıkları sesler adeta bir uğultu gibi kulaklarımı tırmalıyordu.Zifiri karanlıkta dağ başında tabiatın oluşturduğu uğultular gibi algılıyordum etrafımdaki insanların sesini.Kör bir kuyuya atılmış biçare bir mahlukat gibi bazen korkuyor, bazen ağlıyor, bazen de donuk bir taş misali kalakalıyordum kuytu bir köşede.Saatler dakikalar hatta saniyeler bile bir türlü geçmek bilmiyordu.