İstanbul Sokak Köpeklerinin tarihi devamlılığı noktasında bazı araştırmacılar tarafından bir kesintiden söz edilir. Bu fikirde olan yazarlara göre Bizans dönemi İstanbul itleri ile Osmanlı dönemi İstanbul itleri arasında, itler bakımından olduğu gibi itlerin varlık nedenleri bakımından da, farklılık vardı. Sözüm ona yazarlara göre, her halükarda Bizans'ın Constantinople'ündeki itler, Osmanlı'nın İstanbul'undaki itlerden mukayese kabul etmeyecek derecede üstündü. Osmanlı İstanbul'undaki itler fakir ve hakir yaratıklarken Bizans Constantinople'ündeki itler anlı, şanlı, bakımlı ve saraylı türden aristokrat itlerdi. Nasıl ki şehrin adı daha evvelce Constantinople iken kutlu komutan ve sultan Fatih Sultan Mehmet'in fethi sonrası İstanbul olmuşsa şehrin itleri de şehrin eski ve yeni isimleri arasındaki fark kadar ciddi bir değişime uğramıştı. Hal böyle olsa da İstanbul'daki itlerin itlaf edilmeleri düşüncesi, şehrin el değiştirmesine ve ifade edilen "itseldeğişim"e rağmen bir miras olarak Bizans'tan Osmanlı Devleti'ne intikal etmiş gözükmektedir. Zira Birinci Andronicos'un saltanatı sırasında (1183-1185), veba hastalığının yayılmasından korkulduğu için Bizans Constantinople'ündeki o anlı şanlı ve saraylı aristokrat itlerinin bütünüyle boğazlanmaları emredilmişti. Eğer hakikaten de belirtildiği gibi Birinci Andronicos zamanında köpek katli yaşandıysa Osmanlı döneminde İstanbul'da yaşayan itlerin mazileri hakkında söylenenlerin doğruluğu "belki düşünülebilir" hale gelmektedir. Ve fakat o takdirde Bizans itlerinin iddia edildiği gibi aristokrat itler olmadığı, dolaylı bir surette de olsa, ispat edilmiş bir hal alır.