Sadece sırt çantasıyla seyahat eden Smith, İstanbul'a seyahat etme amacını Doğu medeniyetlerini doğrudan gözlemlemek ve güzel vakit geçirmek olduğunu sık sık belirtmektedir. Dini ve siyasi önyargılardan olabildiğince kaçınmaya çalışan Smith eserinde Osmanlı Devleti'nin de bir parçası olduğu uluslararası siyasete değinmeyi ve kendisinden önce bu yerleri gezen ve izlenimlerini süslü anlatımlara başvurarak ifade eden yazarları taklit etmeyi amaçlamadığını özellikle belirtmektedir. Gördüklerinin ve duyduklarının onda uyandırdıklarını olduğu gibi okuyucuya yansıtmayı hedeflemiştir.
Üslup olarak yalın bir dil kullanan yazarın bir mizah ustası ve iyi bir çizer olması kendini eserinde göstermektedir. 1846 yılında yaptığı İstanbul seyahati anılarını anlattığı bu kitapta yeralan ve tamamen kendine ait onlarca resim, eserin değerini daha da arttırmaktadır.