Boşamış... Hem de telak-i selase (üç defa boşanmak) ile!...
Sebep ne imiş?
İzinsiz çarşıya gitmiş!...
Amma yaptın ha!...
…de böyledir. Bugün çarşıya gideceğini söylemeyen kadın, yarın filan yere gideceğini de söylemez.
Şüphe iyi şey değildir, insanı verem eder…
İnşallah!... Söz kesildi.
Kesildi idi ama sonradan vazgeçtik.
Niçin?"
Anası yokmuş... Ölmüş… Analığı da vaktiyle kayınpederin kapatması imiş... Neden sonra nikâh olmuş imiş!...
Eve geldim ki bizim kız değişmiş... Kaşına rastık çekmiş.. Rastık ha... Al sana rastık... Attım şamarı... Sıcak su, sabun...
Canım, daha çocuk... Ne bilir?
İnsan ne bilirse çocukluğunda öğrenir... Kabahat onda değil, anasında... Ona da bulaştım... Bizim alt yanımızdakilerle konuşma diye o kadar tembih ederim… Ben ne yapayım, geliyorlar der, yine konuşur... Bu sefer ona da cevabı diktim.. Ya ben, ya onlar? dedim.