Mehmet Âkif, yaşadığı dönemin gerçek bir tercümanıdır. Çöküş sürecindeki Osmanlı Devleti'nin hakiki bir aydın kadrodan yoksun olduğunun farkında olarak pek çok vazifeyi üstlenmek mecburiyetindeydi. Onun şahsiyeti, sanatı, mütefekkir yönü, mücadele tarzı, uzun soluklu bir dergiye öncülük etmesi, sohbet ehli oluşu ve dahi insanlığı başlı başına ele alınması gereken hususlardır. Âkif, kültür emperyalizmi dâhil her tür emperyalizmle mücadelenin zorunluluğuyla yetinmez. Taassup, cehalet, taklitçilik, tembellik ve yanlış tevekkül anlayışına geçit vermemenin altını çizer.
Abdullah Yıldız İstiklal ve İstikbal Şairi Mehmet Âkif Ersoy kitabında şairin hayatını, şiirlerini, mücadelesini, dergiciliğini, karakter özelliklerini, İstiklal Harbi'nde üstlendiği hayati rolü hatırlatıyor. Aynı zamanda Türkiye'nin ve İslam âleminin sorunlarına ve imkânlarına değiniyor. Kitabın sayfalarında ilerlerken bir şairin hayatı çerçevesinde önümüzde uzanıyor yakın ve uzak tarihimiz. Böylelikle niçin Akif'te buluşulması gerektiği çok net bir şekilde ortaya konuyor.