Dünyanın hızla değiştiği bir dönem. Dünyayı döndüğünden daha hızlı değiştirmeye cüret eden bir kuşak. 1968'in isyan günleri. İsyan günlerini devrim günlerine dönüştürmek isteyen gençler.
Bu gençlerden biri de tutkuyla bağlı olduğu futbolu bırakıp devrimci olacaktır. Tarsus'tan üniversite öğrenimi için ayrılan Oral Çalışlar'ın aklında öğrenci liderliği, parti kuruculuğu veya gazetecilik yoktur henüz. Ama değiştirmek istediği dünya önce kendisini dönüştürecektir.
O da kendisini çevreleyen toplumsal koşullar tarafından belirlenecek, tüm dünyada isyan günlerini ateşleyen Vietnam, Kamboçya ve Hindistan'daki kalkışma ve direnişlerinin cazibesine kapılacaktır diğer pek çok yoldaşı gibi.
Oral Çalışlar, dünyayı değiştirmek uğruna çeşitli yollara savrulanların dünyasında kendi devrimci yaşam öyküsünü anlatıyor. Elbette tek başına çıkılan bir yol değildi bu; arkadaşlar, dostlardan öte yoldaşlarla yürünen örgütlü bir yolda kaçınılmaz olarak başkalarının hayatına da dokunuyor; sürecin, yaşanılanların, olayların değerlendirmesini de yapıyor. Çoğu kere bir değerlendirmeden fazlası, bir muhasebe ve ders çıkarma cüreti...