Ehl-i Sünnetin gözbebeği İmam Ahmed b.Hanbel(v.241) der ki:
Zühdün üç şekli vardır. Birincisi farz olan züht, haramı terk etmektir ki, bu âvâmın (halkın) zühdüdür. İkincisi fazilet olan züht, helal olan şeylerden fazla olanı terk etmektir ki, bu havâsın(seçkinlerin) zühdüdür. Üçüncüsü ise selamete götüren züht olup, Allahtan alıkoyan her türlü meşgaleyi terk etmektir ki, bu da ariflerin zühdüdür.
Züht, insanın fıtrî duygu ve ihtiyaçlarını göz ardı etmeksizin, ruhbanlığı çağrıştıran inziva hayatına rağbet etmeden, meşru yoldan mal-mülk sahibi olmak için çalışmak, başkalarına muhtaç olmamak, günahlar konusunda uyanık davranarak haramlardan kaçınmaktır.
Başka bir deyişle, sosyal hayatın içerisinde kalınarak topluma hizmet sunan, üretken, katkı sağlayan bir anlayışa sahip olmak; Dünya ve nimetlerinin geçici ve emanet olduğu bilinciyle hareket etmektir. Bütün bunlarla birlikte dünyayı putlaştırmamak, maddenin kölesi olmamak, manevî sorumlulukları yerine getirmede hassas davranarak, takva ve ihlasla dünya hayatını yaşamaktır.