"Yaşlı adamın, pek az kişinin katıldığı cenaze töreni bittikten, başkaları gittikten sonra ben yalnız kaldım, o güzel kuşluk vaktinin, Amerika sonbaharının en güzel gününün geri kalanını ağır ağır Trinity Mezarlığı'nı gezerek geçirdim. Oranın, derin bir kedere teslim olmamış o ciddi havasını ta içimde hissettim, başıboş dolaştım, bazen mezar taşı yazılarını kopya ettim.
Çok uzamış ve yayılmış olan o sık otlar yüzümü örtüyordu. Tepemde, insanların çürüyen bedenleriyle beslenen ağaçların, içine kahverengi karışmış yeşilliği vardı."
Walt Whitman'ın edebi yaşamını yorumlamakta önemli bir yeri olan Jack Engle'ın İbretlik Hayat Hikâyesi, ilk kez 1852'de Sunday Dispatch gazetesinde, altı bölümlük tefrika halinde yayımlandı. Yüz altmış beş yıl sonra, 2016'da, Houston Üniversitesi'nde yüksek lisans öğrencisi Zachary Turpin tarafından bulunana kadar da böyle bir romanın varlığından kimsenin haberi olmadı.
Roman, Amerikalı şair Whitman'ın düzyazıdan şiire geçişiyle ilgili eski düşüncelerin tamamıyladeğişmesine yol açarken onun çok bilinen Çimen Yaprakları adlı eserinin de ipuçlarını veriyor.
Ülker İnce'nin başarılı çevirisiyle Türkçeye kazandırılan ve edebiyat tarihi açısından son derece değerli olan eser, ana babasız bir çocuğun maceralarını, yozlaşmış bir avukatı, bir mirasın gizlenmesi ve açığa çıkarılması sırasında yaşanan şaşırtıcı olayları konu edinirken Whitman'ın sarsıcı kurgusunu ve muzip üslubunu da yansıtıyor.