Klişeler, uzun süre çok fazla kullanılmış ve artık etkisini yitirmiş ifade, fikir ya da ögelerdir. Oysa farklılığı doğuran da klişeler değil midir? Klişeler yumağının içinde doğar farklılık ve farkındalık. Hayat da öyle değil midir zaten? İşittiğimiz klişe hikâyeler, klişeleşmiş aileler, arkadaşlıklar ve aşklar... Hepsi aynıdır aslında. Cümleler değişir yalnızca. Hikâyeler değişir. Gark olduğumuz kargaşalar ve yine içinde bulunduğumuz hayatlar... Hep karşıt fikirlere tutunuruz. Tezat oluruz baştan ayağa. Kimi için düz bir yol, kimi içinse engebelidir. Bakış açımız girer devreye. Belki yol düz değildir. Belki engebeli de değildir. Yol deyince düzlüğü getiririz aklımıza. Genel bilinen şeylerle çıkarız genellemenin dışına. Ve derinlik doğar sonra. Felsefe gibi... Hayat gibi... İnsan gibi... Verilen iki gözdür yalnızca. Nasıl baktığın sana kalmıştır. Ve nasıl bakarsan öyle görürsün aslında.
Esenlikle değil,
Umutla kalın...