"İslam" demek, tek ilah olarak Allah'a şirk koşmaksızın iman etmek, böylece "Sevgi, barış, hoşgörü, araştırma ve ürettikleri ile fayda sağlama" temelli bir yaşamda olmak demektir. Böyle bir yaşama yönelik yapılması yasak olanlar ile yapılması istenen kurallar bütünü "Din" ifadesi ile tanımlanmaktadır. Her biri birer farz kural olan yasakları çiğnemek "Haram", yapılması birer farz olarak istenenleri yapmamak ise "Günah" diye isimlendirilmektedir.
"Din" denilen bu kurallar bütünü, toplumların değişen sosyo-ekonomik yapılarına göre zaman zaman değiştirilmiş ve bu değişiklikler önce vahiy sayfaları, daha sonra da kitaplar halinde peygamberler aracılığıyla insanlara tebliğ edilmiştir. Hepsi de Allah kaynaklı olan bu kurallar, toplumun bilinç yapısı ve sosyo-ekonomik gelişmişliğine göre değişse bile, daima Allah'ın tek dini "İslam" ismi altında gönderilmiştir.
Böylece Kur'an, din denilen "Son İslam"ın kurallarını, önceki kitaplar olan Tevrat "Daha Önceki", İncil ise "Önceki İslam"ın din kurallarını içermektedirler.
İnancıma göre, Bütün Vahiy kitapları ile onları tebliğ etmiş olan bütün peygamberler, Allah'ın özel görevlileridirler ve farklı görevleri nedeniyle de değerlidirler. Her kişi, halen hangi vahiy kitabı ve peygambere inanıyorsa ondan sorumludur ve hiç kimse bir başkasını, inancı nedeniyle ne eleştirmeye, ne yargılamaya ve ne de imanlılığını değerlendirmeye yetkili değildir. Çünkü hesap soracak ve değerlendirecek tek yetkili Allah'tır.