İnsan görür mü her gün, Kâbe'sini rüyasında?
Ben görüyordum işte. Hem de inanın her gece.
Hatta her geceden de ziyade,
bir gecede defalarca görüyordum onu rüyalarımda.
Sanki Kâbe'mle konuşmuşum gibi karşılıklı oralara varınca. Anlaşmışım gibi onunla sanki.
Sanki: "Sen dönünce evine, benim hasretim çok ağır gelecek sana bunu biliyorum," demiş gibi bana. Merhamet etmiş gibi bana.
"O yüzden de her gece rüyalarına gireceğim senin" demiş gibi.
Halimi anlamış gibi, sezmiş gibi hissetmiş gibi…
Vefalı bir dost gibi O bana…
"Bu zor günlerinde seni yalnız bırakmayacağım,"
demiş gibi.
"Sen hiç merak etme, ben her gece uğrayacağım sana,"
demiş gibi.
Her gece rüyalarımda O benim.
Canım benim. Ciğerim benim. Kâbe'm benim.
Biriciğim benim. Her şeyim benim…
En güzel şeyim benim…
Yalnız bırakmıyor gerçekten de beni,
bu zor günlerimde var olsun…
"Benim gibi değersiz olan bir insanı da kaideye alıp,
rüyalarına kadar giriyorsun ya ey Kâbe'm.
Ne diyeyim ki ben Sana?
Teşekkür ederim ey Kâbe'm Sana.
Hakkını ödeyemem Sen'in asla…"