Aradan geçen her gün daha iyi anlıyoruz ki, 15 Temmuz'da sadece bir askeri darbe önlenmedi, dünyada eşi benzeri görülmemiş bir modern istila hareketi, heyecanla sonuç almayı bekleyen planlayıcı ve destekçilerinin hayal kırıklığı ve hayretle izledikleri efsane bir direnişle akamete uğratıldı.
Tarih bunu yazacaktır ki, 15 Temmuz gecesi özgürlüğümüzün ve tevhidin sembolü olan minarelerimizden yükselen sala sesleri tank, silah ve uçak seslerine galip gelmiştir.
Bu memleket duası en makbul, kalbi en duru, imanı en sağlam evlatlarını birer birer evlerinden çıkarmış ve olup olabilecek en güçlü silahların karşısına onları göndermişti.
Şimdi milletçe uyanmıştık derin uykumuzdan... Yaşananların bir işgal girişimi olduğu, bir gecede asırlık bir savaş verdiğimizi anlamıştık...
Şunu biliyoruz ki; 15 Temmuz bir darbe kalkışması değil, ülkemize yönelik bir işgal hareketidir. Türk bayrağını indirip emperyalizmin bayrağını dikme çabasıdır.
15 Temmuz gecesi insanların gönlüne ilahi bir sır kondu ve şehit/gazi olmaya hazırlanıp çıktılar evden. Onların hikâyesi, Türkiye oldu. Biz olduk. Onların şahadeti hepimizin şahitliğine yazıldı.