Kitabımın zorlu yolculuğuna güç, anlam ve önem katan, yaşadıklarıyla ve paylaştıklarıyla katkıda bulunan kadınlara!
Hırçın, gergin, acımasız erkek egemen baskının ve eril dilin hışmına uğrayan, taciz şiddet, dayak, hakaret, küfürle erken tanışan ve ağır bedel ödeyen kadınlara!
Yıllara, yollara meydan okurken; coşkuyla, mutlulukla, sevinçle az, çileyle, acıyla çok zaman geçiren, insana sorular sorduran, yanıtlar aratan, düşler kurduran, kaçışlarına, arayışlarına, sığınışlarına tanıklık ettiğim kadınlara!
Erkenden düştüğü gurbet yolundan dönerken yılların yorgunluğunu bedeninde, senelerin hüznünü yüz çizgilerinde toprağına taşıyan, yaşadıklarını halı altına süpüren, maske takıp anlatırken yere bakan emekçi kadınlara!
Yıllarca içinde konuşmuş, içinde alev topları biriktirmiş, cam kırıklarıyla dolu yüreğini kimselere açamamış, eli ekmek tutmasına rağmen kadir kıymeti bilinmemiş, anlattıkları yüreğe bıçak gibi saplanan, derin izler bırakan, bazen sen, bazen ben, bazen hepimiz olan kadınlara!
Eril dünyanın can pazarında, güçlü ve zalimlerin elinde yaşam mücadelesinde yer alan, kör dövüşlere kurban edilen, kimi zaman suçlu, kimi zaman kurban, kimi zaman mağdur, bazen naif her zaman anne, evlat olan, kimlikleri, ilişkileri, duyguları, yaşadıkları hep sorgulanan anısı ve anlattıkları boğaz düğümleyen kadınlara!
Yıllar yılı evi çekip çevirmiş, çoluk çocuğuna, ana babasına bakmış, fiziksel ruhsal şiddete uğramış, kendi parasını kazanmasına rağmen harcayamamış, birlikte hüzünlendiği, birlikte dertleştiği anlatacak çok hikâyesi olan hemcinsleriyle aynı konuları paylaşmış, yanık türkülere eşlik etmiş kadınlara!
Geleceğin cesur yürekli kadınlarının harcını, geçmişin aslan yürekli kadınlarının öyküleriyle karıp, bize iletirken, üzerine düşeni de, düşmeyeni de yapan; her satırda her sayfada, elim, gözüm belleğim olan, zihnimi açan, yolumu aydınlatan kadınlık okulunun ustalarına! Kadın emeğine saygısı olanlara! Saygıyla, minnetle…