Cumhuriyet, temellerini Osmanlı'dan alan ve kendi dönemine kadar uzanan tarihsel alt yapı üzerine geliştireceği muasır medeniyete ulaşma mottosu ile Mustafa Kemal Atatürk'ün hedef gösterdiği ve öncelikle kadının her türden yönleriyle geliştirilmesi ile başlattığı çağdaşlaşma ile hızla yol almıştır. Bu dönemde kadınlarla ilgili yapılan düzenlemeler çağdaş medeni toplumlarda olduğu gibi ilk etapta kadının kamusal alandaki varlığını ve eğitilmesi şartını tesis etmekle başlamıştır. Kadın, toplumda yarının geleceğinin emanet edileceği gençleri yetiştiren ana olarak var olduğu gibi, her alanda erkekle beraber toplum çarkının bir dişlisi olarak var olmaya devam edecektir. Günümüzde hala tartışıyor olduğumuz bu can alıcı meselenin daha açık ve anlaşılır bir biçimde tartışılması ve irdelenmesine fırsat sağlamaya yönelik kaleme alınmış yazılarıyla bu çalışmanın kadınların ve erkeklerin, cinsiyet ayrımı gözetmeden bir bütün olarak toplumu oluşturan her bir bireyin duygu dünyasına, entellektüel birikimine, yaşama bakış açısına önemli dokunuşlarda bulunması en önemli dileğimizdir. Birlikte çıkmış olduğumuz yazın yolculuğunda söz konusu bu dileği paylaştığımız eserin oluşmasına katkı sağlayan bölüm yazarlarına, eserin yayın ve basım aşamasında emeği geçen herkese bu anlamlı işbirliğinden dolayı teşekkür ederiz. Çalışmanın, toplumsal yaşamın ana değeri olan kadının her türden yaşamını anlamaya, irdelemeye, tartışmaya, öğrenmeye dair yapılacak akademik çalışmalara, konunun meraklıları olan araştırıcı ve okuyuculara ışık tutması dileğiyle...