Seyyahlar ve seyahatnameler kadim dönemlerden itibaren dünya tarihinin derinliklerine, insanoğlunun yolculuğuna ışık tutan bir el feneri gibidir. İletişim ve ulaşım imkanlarının zor olduğu dönemlerde birçok farklı toplum birbirinin varlığından ve özelliklerinden seyahatnameler sayesinde haberdar olmuştur. Bu haberdar olma süreci toplumların birbirine olan merak ve ilgisini arttırmış, aradaki köprü vazifesini ise bir kültür taşıyıcısı konumunda olan seyyahlar ve yazdıkları seyahatnameler üstlenmiştir. 'Öteki'ne duyulan merak ve ilginin giderilmesinde, gayr-ı resmi bir tarihçi gibi gördüklerini büyük bir titizlikle anlatan seyyahın rolü büyüktür.
Seyahatname literatürünün oluşmasında kuşkusuz Batı'dan Doğu'ya, Doğu'dan Batı'ya yapılan seyahatlerin önemli bir yeri vardır. Bu seyahat yoğunluğu içerisinde kadın seyyahların varlığından da söz etmek mümkündür. Eserimizde Batı'dan Doğu'ya gelen kadın seyyahların gözünden Osmanlı dünyasını, Doğu'dan Batı'ya giden kadın seyyahların gözünden de Batı dünyasını Oryantalizm (Şarkiyatçılık) ve Oksidentalizm (Garbiyatçılık) düşünceleri ekseninde ele almaya çalıştık.