Kadın korkuyor, önce kadın olmaktan, sonra anne, sonra tekrar kadın olmaktan… İlk gece korkularıyla, evlenir evlenmez gebe kalma zorunluluğuyla ve binlerce sorumlulukla baş başa bırakılıyor. Kimse de kızım sen ne isterdin diye sormuyor. Cinsiyetinin getirdikleri ve götürdükleri ile bilmem kaç sıfır geriden başlıyor yaşam mücadelesine. Kadın olmak zor, beklentilerle dolu… Mutfakta aşçı, evde hizmetçi, yatakta kadın olmak zorundasın en iyisinden… Ama sen önce insansın…
Onlar isteklerini sormuyorsa, sen haklarını iste. Hakların var. İnsanlığa dair hakların. Kararlarını kendin verebilmene dair hakların. Arzularına, seçimlerine, yaşayış tarzına, kendini gerçekleştirme yoluna dair, kendin olmana dair hakların… Kaç çocuk doğuracağına, kiminle sevişeceğine, nasıl giyineceğine, hangi dini nasıl yaşamak isteyeceğine, okuyup okumayacağına, hangi mesleği yapacağına dair hakların. Kısaca yaşam hakların… Bunu anlatmamız gerek…
Bunu bilmeleri gerek…
Bunu anlaman gerek…
Buna inanman gerek…
Önce insansın, insanlık haklarını iste ne olur…
Gücünü fark et.
Farkına vardıkça değişeceksin, değiştikçe aynada kendine bakan gözlerindeki ışık da değişecek.
Senin bakış açın değiştikçe, kendine güvendikçe, gücüne inandıkça, diğerleri de seni, senin kendini gördüğün gibi görecek:
Parlayacaksın!
Sadece inan… Hepimiz birer yıldızız, ışığımız parlasın!