Ne olduysa o uğursuz Ağustos gecesi oldu. Her şeyimi aldılar elimden… Artık gönüllü bir sürgündüm. Başka topraklarda. Şimdi elli yaşındayım, bir daha asla geri dönmeyecegime yemim ettiğim ata topraklarına gidiyorum. Son yirmi beş yılımı geçirdiğim ikinci ülkem Türkiye'den Gürcistan'a geçip Batum, Gori, Tiflis, Zugdidi derken bir hafta sonra Abhazya topraklarına ayak basacağım.
Stella bir an bile çıkmayacak aklımdan. Geceleri uykunun uğramadığı yatağımda, biricik aşkıma sahip çıkamadığım için acımı, pişmanlığımı anlatacağım tavandaki hayaline…
Peki, ya sonra?