Türkiye'nin uzak komşusu Kıbrıs'tan bir gelişim romanı. Ioannides'in Amerika '62 romanının kahramanı olarak tanıştığımız Petros Arhontidis Kağga'ya çocukluğunu anlatarak giriyor. Baş kişi gene, çocukluk ve ilkgençlik yıllarını izlediğimiz Petros olmakla beraber, güçlü bir kişilikle sevecenliği birleştirmeyi bilen bir kadın olarak anlatılan anneye, özellikle de, hayalciliğine eklenen safdilliğiyle maceradan maceraya atılan babaya da roman kişileri olarak önemli roller düşmekte. Ara sıra yedek öğretmen olarak çalışan anne ile küçük bir memur olan baba beş kişilik aileyi kıt kanaat geçindirirlerken, babanın bir define bularak zengin olma tutkusu hepsi için hem huzur bozucu bir gerginlik hem de ümit kaynağı olur. Çocuk Petros bir yanda annenin gerçekçiliğiyle öbür yanda babanın zenginlik hulyaları arasındaki çelişkiyi yaşamaktadır.
Uyanık ve yetenekli bir çocuk olan Petros resimde özellikle başarılı olduğu gibi, ortaokul yıllarında oyunlar yazıp arkadaşlarıyla birlikte sahnelemeye de başlamıştır. Liseyi bitirdiği yıl İtalya'da bir akademide sanat öğrenimi bursu kazanır. Ama aynı yaz baba ölmüştür, Petros az maaşlı da olsa bir gazetede işe girip annesine ve iki kız kardeşine destek olmayı seçer. Aylar sonra, İngiliz yönetimine bağlı olan radyo kurumunda bir iş bulur.
Bu işe başladığı gün iki önemli olay olacaktır: Kıbrıs'ta İngiliz hakimiyetine karşı tırmanmakta olan Rum milliyetçiliği radyoevine bombalı bir saldırı düzenleyerek silahlı mücadeleyi başlatır, Petros ise işe giderken bindiği otobüste biraz sonra aynı büroyu paylaşacağı, daha sonra da evleneceği kızla karşılaşacaktır.
Türkçe okurları için bu romanla Kıbrıslı Rumların dünyasına bir pencere daha açılıyor.