Akşamları köy içinde, eğer bir kutlama varsa önce davul zurna sesi yükselir, bize kadar ulaşırdı. Evlerden silahlar ateşlenirdi. Babam eğer rakı sofrasındaysa kalkar, tüfeğini alır, bahçeye çıkardı. Gökyüzüne ateş ettikten sonra yüzünde oluşan gülümseme geri gelirdi. Aslında o yaşlarda bu beni çok korkuturdu. Şiddeti sevmezdim, çocukken oyuncak silahla oynamayı reddettim mesela. Yaşım ilerledikçe havaya silah sıkmanın aslında buralarda bir iletişim aracı olduğunu, evler arası mesafeden dolayı birbirleriyle selamlaşma ve mutluluğu paylaşma amacı güdüldüğünü çok sonradan anladım.