Şair için uğraş, türlü türlü... Ama bu uğraşlar şiir etrafında dö¬nenip durmaktaysa o zaman şiir damar sertliğine yakalanmıyor. Nereden çıkıp, hangi yatakta akıp hangi ummana döküldüğü bel¬li olan soylu şiir, kendini sezdirir. Nasıl mı sezdirir? Mustafa Bâki Efe, kaçıp gizlendiği dağlarda kim bilir hangi sesleri duyup hangi masalları işitmiştir... Bu işitmek işte, şiiri sezmek için açılan perde... Perdenin arkasında ufak bir ateş yanıyor, bir bendir eşliğinde Yu¬nus'tan ilâhiler terennüm ediliyor. Şairin ise gözü aralanan o per¬deden içeri kayıyor.