Bu kitabı yazmaya başlamadan uzun uzun düşündüm nereden başlayayım diye… Doğduğum günden bugüne dek yaşadıklarımı, duyduklarımı, gördüklerimi, hissettiklerimi sırasıyla hiç atlamadan yazayım dedim. Bu kitap benim gözümle gördüğüm, yüreğimle duyumsadığım Uşak. Bir gezi rehberi, bir ansiklopedi değil. Mutlaka okurken kendinize göre eklemek istedikleriniz olacak. Belki de "Uşak böyle mi anlatılır" diyenler olacak. Dedim ya bu bendeki Uşak. Eşsiz doğası, sıcak ve gelişime ket vurmayan insanları, zengin folkloru hep yüreğimde olan bir kent. Bu nedenle bu kitap beni hiç terk etmeyen çocukluk ve gençlik arkadaşım oldu. Sizin de bu çocuğun elini bırakmamanız dileğiyle…