Kalem Kalesi, direnişin kitabı bence. Başta başlıktan anlıyoruz bunu: Kalem Kalesi ... Daha sonra içindekiler bölümünün adlandırılış şekli yine bizi bu kanıya götürüyor: 'Gözetleme Noktaları'... Ve yazarın o sözü: "Ben direnişi çok seviyorum; inandırıcılık gücü var da ondan." Kalemle, sözle direniştir yazarın kastettiği. Sesimizi yazarak duyurabileceğimizi vurguluyor "Yazmak aynı zamanda bir Hücum Komutudur." diyor.
İnsanların haksızlıklar karşısında çok çabuk öfkelenip sonra öfkesini hemen bastırmasını bir suç olarak niteliyor yazar. Öfkenin bastırılması da sorumluluğunu unutmakla aynı anlamı taşıyor. Ve ne yazık ki biliyoruz öfkelenmemiz gereken yerde sessiz sakin durduğumuzu. Sorumluluk üstlenmek zor geliyor çünkü her birimize... "Cürmümüzün tanığıyız" yani...
Umutlu, inançlı, duyarlı, dikkatli, sabırlı, sorumluluk sahibi, azimli, kimliğini yitirmemiş, yenileşme ve kökünü tanıma çabasında olmanın direnişin temeli olduğunun farkına vardım 'Kalem Kalesi'yle... Bir çok şeyi pat diye insanın karşısına çıkaran bir kitaptı... Bir çok şeyin farkına vardım bu sayede...Ünlemini bırakmayan "ah"lardan olmamız duası ile... / Hafize Betül Durmuş