Genel olarak cemaatlerimizin, özel olarak Risale-i Nur cemaatlerinin önündeki hayatî soru:
Kur'ân ve Sünnet hayatımızın neresinde?
Ve başlıca problemlerimiz ve zihinleri kemiren şüphelerimiz:
Tek kitaplılık.
Kitap okumaktan korkutulan, kalemlerini kırmaya çağırılan insanlar.
İnsanları Kur'ân'a yöneltmek için yazılan kitaplar nasıl Kur'ân'm yerini aldı?
Kur'ân'ı anlamaktan korkutulan insanlar.
Hayalî şeyhler ve üstadlar.
Öncelikler fıkhının ihmali ve doğurduğu sonuçlar.
Mehdîlik ve siyaset sevdasının sonuçları.
Risale-i Nur'dan bir "Kur'ân'a dönüş formülü" olarak yararlanılabilir mi?
Bunlar önümüzdeki problemlerin bir kısmı. Ama bütün bunlardan çıkış yolu da var:
Doğrudan doğruya Kur'ân'a yönelmek. Kur'ân'ı ve Sünneti öncelemek.
Peki ama nasıl?