Karınca yollarında kaynaşan bir ılıklık
Halkın koynunda büyüttüğüm bir kalp ayaklanması
Avcıların bile yaralı ceylan vurmadığı
Gömleğimin yakasını yırttığım haykırışlarla
Barbar bir ilahiyata karşı
Gözlerimden bile tefsirimin yapılamadığı
Hüznün telafisine yetmeyen az önce yakıldığım
Kısas kısasa karşı
Ve katlimin yine vacip olduğu
Hüzün müptelası âşıkların dün gece rüyalarında yine seni gördüğü
Halkın vücudunun bir çığlık gibi büküldüğü
Ve dudaklarımın
Yanımızdan akan bir denizin hesabı hep ödediği
Ve garsonların sessizce öpüldüğü
Ve benim hesabını veremediğim
Halkı vurmuşlar ve durdurmuşlar kalbimi
Annemin gelip benimle konuşmak istediğini dinlemek istemez misin
Kalbimin ve gözlerimin sesini boğmak istedikleri
Özgürlük dediğin nedir ki ve ekmeğin gurbet kokusu
Bir halkı bir de vurulan atları sevmiştim
Nereden gelip nereye gittiğini bilmeden koşan atları
Ah öyle bir yağmur ki unutmak mümkün mü seni
Halkın kırık kalbini taşıdığım kalbimle
Kalbimle sevmiştim ben seni
Ben hiç şiir yazmadım ki
Sadece seni