"...Teröristin korkunç, keskin bakışları ürperti ve korku veriyordu. Yolumuz oldukça uzaktı. Yanımızda yiyecek, içecek yoktu Yük almamız yasaktı. Gideceğimiz yere çabuk varmalıydık. Ne kadar yol yürüyeceğimizi bilmemiz imkânsızdı. Sorup öğrenmemiştik, bilgi almamız yasaktı. Karanlık sürüyordu. Her an neyle karşılaşacağımız bilinmiyordu. Sabah rüzgârı, serin ve keskin esmeye başlamıştı. Düzlük bir alana varmıştık. İçimizde bir korku vardı. Ortam korkulu, ürkek ve tedirginlikle doluydu. Uzaklardan silah sesleri duyuldu..."