20. yüzyılın son çeyreği itibariyle temsili demokrasinin tek başına sorunlara çözüm olamayacağı temsili demokrasinin doğrudan demokrasi uygulamaları ile desteklendiği durumlarda daha verimli olacağı görüşü birçok araştırmacı ve uygulamacı tarafından genel kabul görmeye başlamıştır. Bu çerçevede gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkeler, yönetimlerinde temsili demokrasi yanında mümkün olduğu ölçüde doğrudan demokrasi araçlarına da yer vermeye başlamışlardır. Kamu Yönetiminde Doğrudan vatandaş katılımı üzerine oluşturulmuş bu kitap, sadece akademik bir kitap olmanın ötesinde, uygulayıcılara ve alana ilgi duyan tüm vatandaşlara faydalı olacağı inancıyla hazırlanmıştır.