Günümüzde başörtüsünü dindar kadın kimliğinin vazgeçilmez özelliği olarak savunamıyoruz. Hatta öyle bir duruma gelindi ki başörtüsünü , dindar bir kadının kıyafetinin parçası olarak bile algılayamıyoruz. Oysa yirmi yıl önce bu konuda en ufak bir şüphemiz yoktu. Bugün yanımızdan geçip giden , vücudunun bütün hatları meydanda , kaşı gözü renk renk boyanmış , eteği kalktıkça ayağındaki hal hal ile dikkat çeken , tırnakları boyalı başörtülü kız/kadını nereye koyacağımızı bilemiyoruz. Neden başını örtüyor ?
Ailesi istediği için… Nişanlısı / erkek arkadaşı istediği için… Hepsi ya da hiçbirisi…
Bu noktada diyebileceğimiz tek şey : Kamusal alanda başörtüsü yasakları yeni bir 'örtülü kimlik 'in ortaya çıkışına zemin hazırlamış oldu.