Anadolu'nun yüce mi yüce dağlarının birinde, Çamlıbel denilen bir yer varmış. Bu Çamlıbel'in yiğitleri pek yaman pek cesurmuş. Halka yapılan kötülüklere karşı çıkan Çamlıbel yiğitlerinin her birinin ayrı macerası, ayrı destanı varmış. Babasını çok küçükken kaybetmiş olan Demircioğlu da duymuştur bu destanları, Köse Kenan'ı, Arap Reyhan'ı, Ayvaz'ı... Her birinin hikâyesi dillere destanmış destan olmasına ama kırk yiğidin kırkının da sevip saydığı Köroğlu başkaymış. Demircioğlu en çok onu merak eder, en çok onu görmek istermiş. Günlerden bir gün, bir halk âşığından duyduğu dörtlüğün çağrısına uyarak zalim ustasının yanından ayrılmaya karar vermiş...