Chance'in kanı gelgit dalgaları gibi ağzımın içine akıyor büyüleyici tadı bütün oyuklara doluyordu. Azı dişlerim şehvetle yanıyor ve bol miktarda kanı en hızlı şekilde içiyordu. Chance'in baygın inlemelerini duyabiliyordum ama ona bakmıyordum. Kanını içmeye devam ediyordum. Zihnim dumanlı bir mutluluk sarhoşluğu içinde yüzüyordu. Dünyadaki hiçbir şey beni insan kanının ne kadar lezzetli olduğu ve ne kadar mükemmel hissettirdiğine hazırlayamazdı. Dünyadaki hiçbir şey bu hisle boy ölçüşemezdi. O an bunca zamandır gerçek benliğimle savaşmış olduğumu farkettim. Benim kaderim vampir olmak için yazılmıştı.