Ya bize gerçek diye yutturulanlar hakikat değilse…
Amerika Birleşik Devletleri'nin 43. Başkanı George Bush hükümeti tarafından, Ortadoğu ülkelerine demokrasi götürmek vaadiyle başlatılan Büyük Ortadoğu Projesi üzerine bugüne kadar çok şey yazıldı ve söylendi. Ama anlatılanların hiçbiri yaşananlara bu perspektiften bak(a)madı. Dünya kamuoyunun ABD'nin BOP için sunduğu hiçbir gerekçeye inancı kalmadı. ABD'nin dev petrol şirketleri OPEC'i avucuna almışken BOP'un temelinde "enerji kaynaklarının güvenliği ve denetimi" masalına kimse inanmıyor. ABD'de her yıl binlerce insan İslamiyet'i seçerken, terörizm paronayası inandırıcılığını çoktan yitirmeye başladı. BOP'un gerçek hedefi ise sır gibi saklanıyor…
Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan Küresel İklim Değişikliği raporları, dünyanın 21. yüzyılın ortalarına doğru geri dönülemez bir felakete sürüklendiğine işaret ediyor. Pentagon danışmanları ve CIA uzmanları tarafından hazırlanan gizli raporlar, nükleer silahların bile acımasızca kullanılacağı yıkım ve çatışma ortamının ve terör örgütleri eliyle bölgesel savaşların 2020 yılında başlayacağını öngörüyor. Diğer yandan uydu hesaplamalarına göre, yılda 130 milyar ton buz denize karışıyor. İnsanlık kendi sonunu kendi hazırlıyor.
Kahredici bir savaş bir kez daha insanoğlu yaşamının günlük bir parçası olacak mı?
Kuzey yarımküre 50 yıl içerisinde yaşam alanı olmaktan çıkacak mı? ABD'yi ve Avrupa'yı bekleyen büyük tehlike ne?
İnsanlık bir kez daha kavimler göçünü trajik şekilde yeniden yaşayacak mı?
Pentagon'un 2004 yılında hazırladığı gizli raporun ardından Büyük Ortadoğu Projesi'nin resmen ilan edilmesi arasında nasıl bir ilişki var?
Kitabın sayfalarını çevirdikçe Fas'ın Atlantik kıyılarından Pakistan'a, Türkiye'nin Karadeniz kıyılarından Güneyde Aden ve Yemen'e kadar uzanan BOP Projesi'nin temellerinin neye göre atıldığını, gerçek hedefin ne olduğunu tüm çıplaklığıyla göreceksiniz.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin gün yüzüne çıkmayan bütün sırları bu kitapta!
Hakikatler ile yüzleşebilecek kadar cesur musunuz?