"Birilerine muhtaç olmak bir insanın başına gelebilecek en kötü zorluktu bence."
"Çaresiz, umutsuz, mahzun, kolum kanadım kırık bir şekilde sessizce görevli memura nükleer tıbbın yerini sordum. Kimseler duysun istemiyordum. Birileri duyacak ve kanser olduğumu anlayacak diye çekiniyordum. "Evet, ben k a n s e r im bu yüzden pet çektirmem gerekiyor" diyemezdim."
"Dokunsalar ağlayacaktım. Kimselerin görmediği sessiz bir yere gidip tek başıma hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum."
"Üç gündür durmaksızın yağan bu kar; benim üzüntüme eşlik mi ediyordu, yoksa benimle alay mı ediyordu? Bilmiyorum ama kesin olan bir şey vardı ki o da: karın ilk kez benim içime, benim evime, benim ocağıma yağdığıydı."
"Affetmek ne büyük bir özgürlüktü. Kendimi hiç olmadığım kadar rahat ve huzurlu hissediyordum. Daha birkaç saat önce k a n s e r olduğumu öğrenmiştim. Dünyam başıma yıkılmıştı. Ama şu an sanki sihirli bir değnek dokunmuştu bana. Hissettiğim hafiflik ve ferahlığı tarif edemiyorum inanın. Bendeki iyileşme işte o gün başladı aslında. Affetmek benim tedavimin ilk ve en büyük adımıydı."
"Yalnız olduğum için üzülmüyordum, korkmuyordum. Artık daha güçlüydüm. Yalnız değildim ayrıca. Allah'ım vardı benim."
"Allah'ım eğer canımı alacaksan, böylesi daha hayırlı olduğu içindir. Benden sonra evlatlarıma daha iyi bakılacağı içindir. Vardır Senin bir bildiğin. Ben bilmem Sen bilirsin. Sana bir can borcum var. İstediğin zaman alırsın elbette. Senden gelen her şeye razıyım."
"İkinci kürden birkaç gün sonra duştayken yumak yumak gelmişti ellerime saçlarım. Hemen aynı gün kazıttım. Kendimi banyoya kapatıp aynanın karşısında hıçkıra hıçkıra ağlamış, hemen akabinde de tarağımı göremeyeceğim bir yere saklamıştım."
"Geçmişi unutun. Gelecekle ilgili endişelere kapılmayın. Anı yaşayın. Başınıza her ne gelirse gelsin kabule geçin. Sabredin, şükredin, dua edin. Sevin, sevilin. İçinizi sevgiyle doldurun."