Nasıl bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz? Hangi değerlerle varolmak istiyoruz? Türkiye'nin yirmi birinci yüzyıldaki geleceği büyük ölçüde bu soruların muhtemel yanıtlarıyla şekillenecek. Ya her an derin krizlere açık siyasi sistemimizi bize "reform" gibi görünen yamalarla güya onararak zaman kaybetmeyi sürdüreceğiz. Veya siyasi yapılanmamızda dinamik bir istikrarlılıkla kendini "kendiliğinden güncelleyebilen" yeni bir yenilenme projesi ortaya koymayı başaracağız. Türkiye, az çok değişik versiyonlarıyla, bu iki ihtimalden birinin gerçekleşeceği çok özel bir zaman kesitine girmiş bulunuyor. Barışçı birlikte varoluşumuzun şartlarını, sınırlarını ve önündeki engelleri yeniden anlamak ve tanımlamak zorunda olduğumuz bir dönemdeyiz. Bu ise hiç kolay değil. Durumun ciddiyetini ayrıntıların hakkını vererek, yeni kavramlarla ve derinlemesine düşünmemizi zorunlu kılıyor. Düşünür gibi yapmayı değil gerçekten düşünmeyi. Kendimizle düşüncenin aynasında cesaretle yüzleşebilmeyi. Buysa yakıcı sorular sormak, onların yanıtlarını pür bir entelektüel özgürlük ahlakının kılavuzluğunda aramak demek. Kapılanma Kültürü ve Demokrasi, genişletilmiş ikinci baskısıyla, işte bu tür arayışa eşlik etmesi muhtemel olan bütün talepleri karşılayabilecek olan bir yazılar toplamı. Türkiye'deki liberal entelektüel birikimin en seçkin fikir adamlarından ve iktisatçılardan Yahya Sezai Tezel, Kapılanma Kültürü ve Demokrasi'de siyaset, iktisat ve kültür gündemimizin yerleşik bütün kalıplarını kıracak şekilde sorgulayıp yorumluyor. Tezel'in yorumlarını şekillendiren zengin değerler örgüsü ve birikim aracılığıyla... Hem liberalizmin iktisadi, siyasi ve sosyo-kültürel boyutunu nasıl ahlaki bir bütünlük oluşturduğunu... Hem de liberal perpektifin, içine girmiş bulunduğumuz süreçte, Türkiye ve dünya gündeminin zorlu sorularını ve sorunlarını kavramakla nasıl ufuk açıcı olabileceğini...