İşçi sınıfının politik iktisadı doğrudan doğruya kolektif işçinin toplumsal üretkenliğine ve işbirliğinin meyvelerini işçilerin ele geçirmelerini (sermaye devresinin her gün uğradığında ve esas olarak sermayenin toplumsal emek ürünlerinin sahibi olması yoluyla) engelleyen araçlara işaret eder. Böylece, üreticilerin ayrışmasını sona erdirme mücadelesinin merkezi önemini ve ortaklaşa toplumsal üretkenliğimizin kendi gelişme ihtiyacımızı karşıladığı yeni bir toplum yaratma potansiyelini vurgular. Sermayenin, geçmişin ve bugünün işçilerince üretilen "nesnel zenginlik" üzerindeki hak iddiasının gerçek niteliğini ortaya çıkararak yola çıkan işçi sınıfı politik iktisadı, kolektif işçinin üretim sürecinin uğraklarında bulunan tüm emeği kapsamak üzere sermayenin politik iktisadına yönelik eleştirinin sınırlarını (bu politik iktisadın kendisince konulan sınırları) aşar. Kolektif işçinin, artı-değer üretmeyen ama (sağlık, eğitim ve çocuk bakımı gibi) işçiler için zenginlik üreten birbirine bağlı kolları, işçinin kendi gelişme ihtiyacına dayalı bir toplum mücadelesinde ve bu toplumun hayat geçirilmesinde asli ögeler kabul edilir.