Kapitalizm ve Sosyal Demokrasi, Batılı liberal demokratik ülkelerdeki işçi sınıfının neden çok-sınıfmerkezli, ekonomik açıdan reformist (sosyal demokrat) partiler tarafından örgütlendikleri ve örgütlenmekte oldukları sorusundan hareketle, sosyalist hareketin, "sosyal demokrasi deneyimlerinden" çıkarabileceği dersler olup olmadığını sorguluyor.
Bunu yaparken hem sosyal demokrasiye hem de sosyalist harekete ilişkin eleştirel ve çarpıcı tespitler de yapan Kapitalizm ve Sosyal Demokrasi, Sol'un sadece bir özgürleşme gücü olarak vaadini değil, aynı zamanda seçimlerde bir alternatif olarak özgünlüğünü de yitirmiş gibi göründüğü bugün, bu açmazdan kurtulmanın yolunun, yeni toplumsal hareketler ve dinamiklerle de bütünleşmekten geçtiğini iddia ediyor.
Nihayet, Kapitalizm ve Sosyal Demokrasi, dünden nasibini alan ve yarını kurma iradesiyle donanmış bir sosyalist hareketin geçebileceği yeni patikaların kuramsal, pratik ve tarihsel izlerini sürüyor.