Uykunun yaşamımızdan usul usul çıkarılması öyle hızlı bir şekilde değil, yavaş yavaş, sinsice tezgâhlanmış bir plandı. Uyku ve aylaklık yok edilmesi gereken hastalıklar olarak kabul edilir oldular. Gerinme, yatak, esneme, rüya ve daha birçok sözcük, uyku çağrışımı yaptığı gerekçesiyle resmi sözlükten zamanla çıkarıldı. Hatta üzerlerinde hastalıklarla ilgili deneyler yapılma bahanesiyle kış uykusuna yatan hayvanların neredeyse tamamı katledildi...
Kaplumbağa Ayaklanması, başkalarının zihninde dolaşan, rüyalarında gezinen, görmezlikten gelmeyi bir anı silme yöntemi olarak kullanan, kendine yer bulamamış karakterlerin çarpıcı öykülerinden oluşuyor.
Ümit Aykut Aktaş, karakterlerini kâh kitapların içinde kâh filmlerin ve müziklerin arasında kaybolan sesler olarak konumlandırıyor. Ancak bu metinlerarası sesler, zorlu dünyada var olmaya çalışıyor.
Sözcüklerin bu savaştan daha dirençli çıktığını görmek isteyen okurlar için, Kaplumbağa Ayaklanması dikkate alınması gereken bir eser.