Tek özgürlüğüm, varlığımın içinde olduğu bahsi geçen çocukluk hayallerimin, gece yatıp uyduğumda bana sunduğu eşsiz erişimdi. Hem bedava hem sınırsızdı. Masalsı yönleri yok değildi. Dedim ya, hepsi hayaldi. Sabah olduğunda yitip giden, akşam olsa da kaldığım yerden devam etmek istediğim, yeni yeni kahramanlar üretip kötüleri yok ettiğim o pembe çocuksu hayaller, rüyalar...
İşte o zamandan sonra endişe benim en sadık dostum oldu. Kendimi, acımazsızca düşen dolunun akan suya fırlattığı kırık bir dal parçası gibi hissediyordum. Gitmek için tercihin olmadığı ırmağın ağzına düşüvereceksin seni tutan, saran, anlayan birileri olmadığı sürece…