Türkçemizde "Geçmişi olmayanın, geleceği de olmaz" şeklinde çok güzel bir atasözümüz vardır.
Ağaçları yeşerten, meyve verdiren, yaşatan nasıl ki kökleri ise; toplumları da diri tutan geçmişi ile bağlarını sağlayan, yaşam coşkusu veren kültürleridir.
Bu nedenle, geçmişimizle bağlarımızı irdelemenin, günümüz değer yargılarının kaynaklarını doğru algılamamıza vesile olacak eserleri yayın hayatına kavuşturmanın, okuyucu ile buluşturmanın önemli bir görev olduğu düşüncesindeyiz.
Bu bakış açısı içinde hareket ederek ulaştığımız Karaca Ahmet Menâkıbnâmesi adlı bu çalışmamızı, bilim ve kültür hayatımıza kazandırmayı bir zaruret olarak değerlendirdik. Bu kitapta, eserin çevirisi ve sadeleştirmesi ile birlikte ulaşabildiğimiz Karaca Ahmet hakkında söylenmiş ve yazılmış bilgiler de derlenerek sunulmuştur.
Amacımız Anadolu'da, Balkanlar'da Karaca Ahmet hakkındaki söylencelere kaynaklık edecek bir çalışmayı sunmak, doğru bilinenlerin tasdikine katkı sağlamak, eksik veya yanlış bilinenler varsa onlara da yeni bir bakış açısı getirmektir.